Efendim Topkapı Sarayı'nda daha evvel Idil Biret konseri maksadıyla bulunmuştum. Bu akşam Aya Irini'ye ilk ziyaretim oldu. Özellikle yaz akşamları 1.avlunun ortamı çok güzel gerçekten. Aya Irini ise ayrı bir güzel,bunu belirtmek gerek. Orkestra müziği ile birlikte birden kendimi 1700'lerde önemli bir akşamı yaşar gibi hissettim. Kraliyet toplantısı gibi...
Gecenin unutmadan aklımda kalan detaylarından bahsetmem gerekirse, bu yıl Leyla Gencer Şan Yarışması'nın 6.sı düzenleniyor. 5.'si 2008 yılında yapılan yarışmanın bu seneki organizasyonunu IKSV, sponsorluğunu Borusan ve Garanti üstlenmiş. Garanti Bankası'na bankacılık işlemleri konusunda pek sempati beslediğim söylenemez; ancak sanata ve spora destek konusunda çok başarılılar.
Bu seneki elemeler 3 farklı Avrupa şehrinde yapıldı. Ön elemeler ve çeyrek-yarı finallerin ardından, finale 9 yarışmacı adını yazdırdı. 9 finalistten 6'sı Türk.
Gecenin sunuculuğunu Halit Ergenç yaptı. Kendisi tanınan ve Italyanca da konuşabilen bir isim, fakat bu gece için yanlış isim olduğunu düşünüyorum. Sunumları Türkçe-Ingilizce yaptı ve sanırım Türkçe metinleri profesyonel birine yazdırtıp, çeviriyi stajyerlere yaptırdılar. :) O kadar bariz yavan çevirilerdi, ve Ergenç bunları okurken bile zorlandı. Ayrıca Teravih zamanı yaklaşınca "Teravih'e gidecek varsa ara verelim!" esprisi hiç hoş değildi. Not cool man!
Beni en çok etkileyen kısımlara gelirsek #1 : Borusan Filarmoni Orkestrası. Gürer Aykal şefliğinde sezonu bu gece ile kapattılar. Muhteşemlerdi. Çok etkilendim diyebilirim. Aya Irini gözümde başka bir güzelleşti onlarla. Çoğunlukla Mozart çaldılar. Kaçıncı senfoni falan onları henüz öğrenemedim. Ölmeden yapacağım 100 şey listesinde olacak bu.
#2 : Finalistler. Daha önce soprano ve bariton pek çok sanatçıyı dinledim ama ya tv'de yada albüm kaydı olarak dinlemiştim. Ilk defa canlı olarak saatlerce opera dinledim ve bana hepsi çok güzel geldi. Ama jüri karar verirken hiç zorlanmadık dedi ve aklımda "opera konusu geliştirilecek, noted" mesajı belirdi. Her yarışmacı sahneye gelirken ve performans sonrası coşkuyla alkışladım. Benim gibi bir amatör için fazlaca başarılıydı.
#3 : Izleyiciler: Bu kısım beni kötü anlamda etkileyen tek şey. Aşırı süslenip gelen vahı kalmış teyzecikler, cool görünmeye çalışan tipitipler...ne ararsan vardı. Gözlemlerim der ki : "Arka sıralar çene çalmayı ve geyik yapmayı seviyor, fazla ciddiyetsiz. Ön sıralar jüri ve müzisyenlerden oluşuyor, fazla ciddi. Orta sıralar da sıkışık. Yer beğenemedim...
Ama arka sıralar felaketti benim adıma. Yargılayıcı değilim aslında ama opera gösteriminde "Beyaz Rus kız kesin kazanacak, diğerleri ne öyle "aaaaAAAAaaaa..." hep aynı şey, bu kız değişik hem güzel" yorumu duymak şok edici ama bir o kadar da komikti.
9 finalist ve seslendirdikleri aryalar şu şekilde :
Gioacchino Rossini'nin La Cenerentola operasından "Come un'ape ne'giorni d'aprile"
Gaetano Donizetti'nin Linda di Chamounix operasından "Ah! Tardai troppo"
Vincenzo Bellini'nin I Puritani operasından "Qui la voce…Vien diletto"
Giuseppe Verdi'nin Don Carlo operasından "O Carlo! Ascolta io morrò"
Pietro Mascagni'nin Cavalleria Rusticana operasından "Voi lo sapete o mamma"
Wolfgang Amadeus Mozart'ın Cosi Fan Tutte operasından "Temerari, come scoglio"